Konaklar, avlular, teraslar, sokaklar, kat kat kendini kapatan ve defalarca yeniden açan mekanlar birlikte yaşamanın sonsuz biçimlerini sundu bize. Her duvar, her merdiven, her geçit, her kapı insanın insanla ve karşısında durmak yerine bizatihi parçası olduğunu bildiği doğayla sürekli olarak yeniden anlamlanan ilişkisini anlattı.
Bu biraradalık attığımız her adımda zihnimizde toplandı, formdan forma girdi, bizi konuk eden yollara serildi; eridi ve yeniden dirildi.

