'Sekmeler' MEZOPART Performans Gösterimi

MARDİN BİENALİ KAPSAMINDA YAN ETKİNLİK OLARAK ‘MEZOPART’ PERFORMANS GÖSTERİSİ


20 Mayıs 2018 Mardin Müzesi Arkeopark Alanı

mezopArt / SEKMELER

“Saklı kalmış akıntıda yükselip,
Eve geri dönmek için yola çık,
Gerçek doğana doğru.
Ve selam ver
Orada seni bekleyen diğer suretlerine.


Orada, kalbinde
Bütün bilgeler ateşin etrafında oturmuş,
Sohbet ediyorlar”

Hafız-ı Şirazi

Yukarıya bakıyorum, benden yüce Ben’in enginliği. Aşağıya bakıyorum, ayağımın altında akıp giden yeryüzü, evim dediğim. İçime bakıyorum, bir an burada var olmanın dinginliği, başka bir an varmak için yola çıkıp bir türlü varamadığım, neresi olduğunu sanki bir zamanlar bildiğim, bilip de unuttuğum bir yerin özlemi. Her sıçrayışta bir yakınlaşıp bir uzaklaştığım. Hem yerdeyim hem havadayım. Hem buradayım hem ötedeyim. Bir garip bilmece: Oyundayım.

Her bir oyun, içine girildikçe yüzlerce anlam üreten ve bu anlamların kavranması için sözden öte bir duyumsamaya ihtiyaç duyduğumuz koca bir deniz. mezopArtolarak, bu oyunların en kadimlerinden biri olan Sek Sek oyunundan yola çıktık ve sırrına bu kez başka bir yoldan erme niyetine girdik.

İlk olarak nereden geldiği, kim tarafından icat edildiği bilinmeyen Sek Sek oyunu, Dünya’nın doğusunda ve batısında, en eski uygarlıklarda bile oynana gelmiş. İnsan yaşamının evrelerini, tekamülün basamaklarını simgeleyen bazı Sek Sek çizimlerinin kalıntıları, Kabala’nın Hayat ağacını kıskandıracak cinsten.

Sekmeler Sek sek’i bir yaşam döngüsü olarak ele alıyor. Sek Sek oyununun başladığı yere geri dönen ve sürekli bir sonraki aşama için yeniden başlayan bitimsizliğini, Doğu felsefesindeki döngüsellikle buluşturmaya niyet ederken, buluşma mekanının Mardin kenti olması tesadüf olabilir mi? Mardin’in evreni temsil ettiği varsayılan 4 eyvanlı yapılarında bulunan gök kapısı ve cennet kapısı ile kimi sek sek çizimlerinin kalıntılarında rastlanan gök ve cennet haneleri benzer bir arayışın farklı ifadeleri olabilir mi?

Oyuna Katılanlar:

Sanatçılar: Berna Efeoğlu, Faysal Macit, İlkay Bilgiç, Kamyar Houbakht, Mahasti Kia, Seda Seyrek, Şirin Öten